29 Aralık 2011 Perşembe

Kılavuzda değişiklik?

Malumunuz kılavuzda değişiklik yapıldı. Bir yanlış görülmüş düzeltilmiş diye umut ediyoruz. Ama şunuda düşünmeden edemiyor insan "hangi ensesi kalının yakını için yapıldı?" "hangi yandaş mağdur olduda yapıldı?, bir yanlışın görülüp düzeltilmesi ne kadar güzel aslında; ama madalyonun diğer yüzü içler acısı. "PEKİ YA KASITLI, BİLİNÇLİ MAĞDUR EDİLEN ÖZEL SANDIK SİGORTALILARI?" bizim mağduriyetimize çözüm nerde? Maillere boğduğunuz mecliste Ahmet Duran BULUT  hariç kim duydu sesimizi. Basından bizi kaleme alan kaç kişi var? Acaba çok magazinsel bir konu değil mi? Ya da birileri polise taş molotof atmadıda haber değerimi yok?
Desenize kumsalda küçük iki tane kum tanesi var biri kumsalın bir ucunda diğeri öbür ucunda, bu olay kimin umrunda? Cumhurbaşkanının umrunda değil maile boğduk tweet attık. Başbakanın BİMER'ini mesaja boğduk. Mesaj atmadığınız basın kuruluşuda kalmadı. Meclisin muhalifi olsun iktidarı olsun hepsine mesaj attık. Sonuç? Ömer Bey küçük havuzunda kağıttan gemilerini üfleyerek istediği yere sürüklüyor.
Geminin içindekiler boğulmuş, gemi alabora olmuş, aile düzenleri kurulamamış, insanlar çocuklarına kavuşamamış, kimin umrunda? Demekki bu kadar zayıf düştü basın. Demekki Cumhurun başı bu kadar ilgisiz vatandaşına. Başbakanın talimatıdır diye düşünmeden edemiyor insan. Malum tuvalete bile çıkamaz bazıları Başbakan izin vermeden. Başbakanın derdi var hasta bizi mi düşünecek? Düşünecek tabi o koltukta hala oturuyorsa.

Türkiye'nin görünen şimdiki resmi siyah tonajlı kimse aksini söylemesin. Mağduriyetler oluyorsa heleki bu mağduriyetler mevcut yasaların bile bile ihlaliyle yapılıyorsa beyaz bir tablodan söz etmesi polyannacılık olur. Diktanın demokrasi halinde yaşar gibiyiz. Başa biri geçiyor alıyor düdüğü eline bakın bu düdük ben çalarım çıkan sesi siz kabullenirsiniz.

Hayır Ömer Dinçer Bey, Biz kabul etmiyoruz ve sonuna kadar hukuksal alanda savaşımız sürecek. İdare Mahkemesi olmadımı bir üstüne oda mı olmadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görüşürüz. Nasılsa AİM'de açılan dava sayımız rekora gidiyor 300-500 de biz arttırırız.
Unutmayın "Adaletin Terazisi" nadiren haksızı ağır çıkarmıştır.
Açılan her 1000 idari davanın yaklaşık 950 si davayı açanın lehine sonuçlanmıştır. Durduk yere kimse haklı değilse dava açmaz cümlesinin doğrulamasıdır bu istatistik.

 Tüm mağdurlarımıza dava dilekçelerinizin örneklerini birbiri ile paylaşmasını tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder