Yer Değiştirmeler
Hakkında Bakanlığa Çağrımızdır!
14 Eylül 2011
Tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 652 Sayılı MEB Teşkilat
Kanunu Değişikliği (KHK) 6. Maddesi gereğince bakanlıkça yapılması gereken
yönetmelik değişiklikleri henüz gerçekleştirilmemiştir. Atama ve Yer Değiştirme
Yönetmeliği’nin Kanun Hükmünde Kararname ile çelişmeyen hükümlülükleri halen
yürürlükte olduğu halde, 15 Mayıs Tarihinde yayınlanması gereken “İl İçi Yer
Değiştirme Kılavuzu” yayınlanmamıştır.
Yer değiştirmeleri
senede 1 kere ile sınırlayan, il emrini kaldıran, bankacı eşlerini mağdur eden
Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel insan hakları kapsamında maruz kaldığı
davaların sayısı her geçen gün artmaktayken yürürlükteki hükümlere rağmen yer
değiştirme takvimini başlatmaması skandal niteliğindedir.
4+4+4 eğitim
sistemine geçişle ilgili onlarca başlıkta sorun yaşayan bakanlık, özellikle
okulları dönüştürme, yeni normları tespit etme konusunda açmaza girmiştir. Özür
grubu tayinlerinde il emrini kaldırma noktasındaki ısrar sürdürülürse tahmini
normlar üzerinden yer değiştirilecek, ek yerleştirme yapma zorunluluğu oluşacak,
eğitim aksayacaktır.
Takvim itibari ile
kira kontratı yenileyecek, evlenecek, ev tutacak, lisansüstü eğitim yapacak pek
çok öğretmen belirsizlik duygusu ile kıvranmaktadır. Önce bina (okul), sonra
personel planlaması bırakın eğitimi, işletme mantığıyla bile
açıklanamaz.
Geçmiş dönemde özre
bağlı yer değiştirmelerin İLÇE
EMRİNE yapılmamış olmasının bedelini ödeyen öğretmenlerin birçoğu eşleriyle,
tedavi merkezleriyle, eğitim kurumlarıyla uzak ilçelerde mağdur durumdadır. Beri
yandan KPSS puan üstülüğü ile kadroya geçen, zorunlu hizmet bölgesine çeşitli
nedenlerle/ isteğe bağlı atanan öğretmenlerin Mayıs 2010 Zorunlu hizmet affıyla
uğradığı haksızlık ortadadır. Halen Danıştay’da karar aşamasında olan “zorunlu
hizmet affı” davamız dışında hiç bir sendikal direnç gösterilmeyen af konusu,
sistemi kilitleyen, kanayan bir yaradır.
Ortalıkta dolaşan
“kariyer planlaması çalışmaları”, önümüzdeki dönemde özür tayinlerinin bile
puan-kontenjan gözetilerek yapılacağına dair endişeleri arttırmaktadır.
Mahrumiyet bölgelerinde çalışanları müebbet kılacak, göreve başlama tarihi
yüzünden 1 yıl daha çalıştırılacak, insanları eş, öğrenim ve sağlık özrüyle
çakılı bırakacak yaklaşımlar sosyal hukuk devleti mantığıyla
çelişir.
Anadolu Eğitim
Sendikası olarak, adil ve yapıcı sendikal anlayışımıza yakışır şekilde,
bakanımız Sayın Ömer DİNÇER’e çağrıda
bulunuyoruz:
Eğitim hizmeti;
felsefesi gereği ZORLA verdirilecek bir hizmet
değildir!
Yer değiştirme
başvurusu yapabilmek, yer değiştirmek anlamına gelmez!
Sağlık özrü tayinini
oluştuğu anda, eş ve eğitim özrünü senede iki defa gerçekleştirmek bakanlığın
Anayasal görevidir!
Yer değiştirmelerde
bakanlığın göreve başlatma tarihi nedeniyle bir tek öğretmen bile mağdur
edilmemelidir!
Yer değiştirmeler
mutlaka İLÇE EMRİNE yapılmalıdır!
İl içi ve İl dışı yer
değiştirmeler ilk atamalardan önce tamamlanmalıdır!
Zorunlu Hizmet
Bölgelerine maaş, puan, tercihli yer değiştirme hakkı tanınmalı, tecrübeli
öğretmenlerin bölgeye gidişi özendirilmelidir!
657 içerisinde
tanımlı, yer değiştirme yönetmeliğinde eksik bırakılan becayiş hakkı MEB resmi
sitesinde bir modül açılarak, tarafların birbirini
görmeden eşleştiği (ticari olmayan) bir kolaylıkla
yapılmalıdır!
Eş durumu özründe
öğretmen, özel sektör, bankacı, tarım işçisi gibi ayrımlara
gidilmemelidir!
Özür grubu
mağduriyetini gidermek yerine “ücretsiz izin al” demenin hukuki dayanağı
yoktur!
Eşlerden hangisinin
diğerinin yanına gideceğine devlet karar veremez, “eşin senin yanına gelsin
dayatması” kabul edilemez!
Lisansüstü eğitimin
nerede alınacağına, tezli-tezsiz olacağına işveren karar
veremez!
İsteğe bağlı yer
değiştirme hakkı olduğu halde kontenjan-puan bekleyen zorunlu hizmet bölgesi
öğretmenleri öncelikli olarak yer değiştirmelidir!
Bakanlığımızın kendi
personeline uzak, sürekli mahkemelik, daima geri adım atan bir pozisyonda
olmasını asla arzu etmiyoruz. Öğretmenlerimizi bakanlık önünde eylem yaparken,
TV ekranlarında ağlarken değil, sınıfında huzurla ders yaparken görmek en büyük
arzumuzdur. Yukarıda sıraladığımız, kaynağını Anayasamızdan ve imza konulan
uluslar arası sözleşmelerden doğan haklarımızın, henüz vakit varken, yasal
yolları kullanmaya gerek kalmaksızın teslim edilmesini talep ediyoruz.
Saygılarımızla, arz olunur…
Cansel
GÜVEN
Anadolu Eğitim
Sendikası Genel Başkanı